En ucuz spor koşu mudur? Bunu bir çok kişiden böyle duyabilirsiniz ve koşu sporuna adım attığınızda kısmen böyledir de ama işin içine daha çok girmeye başladığınızda işin rengi birden değişiverir.
Koşuya yeni başladınız ve sevdiniz. Deneyim kazandıkça ve biraz araştırma yaptıkça işin sadece basit bir spor ayakkabı ve eşofmandan ibaret olmadığını kısa sürede anlayacaksınız.
Öncelikle spor ayakkabıdan başlayalım. Koşuya başladıktan kısa bir süre sonra bacaklarınızdaki ağrıların sebebini araştırmaya başlayacaksınız. Isınma ve soğuma hareketlerini doğru yaptığınızı, koşu antrenmanlarınızı da abartmadan makul değerlerde yaptığınızı varsayıyorum. Peki ayaklarınızdaki ağrıların sebebi nedir diye araştırmaya başlayınca hemen doğru ayakkabı seçmediğinizi farkedeceksiniz ya da söyleyecekler. Koşu ayakkabısı seçimi öyle göründüğü kadar basit de değil. Elbette çok marka var ama önemli olan markadan ziyade zemine basış şeklinizi tesbit etmek, bacak yapınızı incelemelek ve ona göre bir ayakkabı almanız gerekmektedir. Örneğin düz mü, içe mi yoksa dışa mı basıyorsunuz? Buna göre bir karar vermeniz gerekecek. Tabi bir de koşu yaptığınız zeminin durumu da önemli. Tartan zemin, arazi, asfalt vs gibi zemin tipleri de ayakkabı seçiminizi etkileyecektir. Eğer farklı zeminlerde koşuyorsanız ki eminim koşacaksınız, bu sefer farklı tabanlara sahip ayakkabı almanız demektir ki bu da birden fazla ayakkabıya sahip olmanız gerekliliğini doğuracaktır. Göründüğü gibi koşu ayakkabısı seçimi basit bir spor ayakkabı seçiminden çok daha öte bir şey. Amaçtan amaca, kullanımdan kullanıma göre değişkenlik gösteriyor. Doğru ayakkabıyı seçemediğiniz de bitmeyen ağrılar ve sakatlıklar peşinizi bırakmayabilir. Dolayısı ile ayakkabı konusu cüzdanınıza en büyük darbe indirecek malzemelerden biri diyebilirim. Örneğin ben içe basan biri oaarak Jel tabanlı ayakkabı seçmem gerekiyor ve bu tip bir ayakkabı 300 TL ile 1.000 TL arası değişebiliyor.
Kıyafet konusuna geldiğimizde koşuya ilk başladığınızda giydiğiniz günlük şort ve tsihrtler'in çok saçma olduğunu da kısa sürede anlayacaksınız. yine kendimden örnek verisem; koşuya başladığım ilk günlerde sıradan günlük kumaş tshirtler ile koşuyordum. Kısa sürede ter içinde kalıyordum, yapış yapış oluyor ve terin ıslaklığı tshirte ekstra ağırlık verince çok rahatsız oldum. Aynı şekilde koşuya ilk başladığımda basket şortlarıyla koşuyordum. Oldukça bol olan bu şortlar bana gereksiz bir ağırlık verdiğini ve hareketlerimi kısatlıdığını kısa sürede fark ettim. Üstelik bol kesimden dolayı bacak sürtünmesinden dolayı çektiğim ıstıraplar da ayrı bir konu. Edindiğim bu deneyimlerimden kıyafette de hatalar yaptığımı gördüm ve hemen koşu şortuna geçerek nefis bir ferahlık ve hafiflik içine girdim. Yine teri dışarı atan konforlu ve hafif koşu tshirtleri de imdadıma yetişti. Neyseki bu tür malzemeler oldukça çeşitli ve ucuzunu bulmak da mümkün ama birazda keyfinize bağlı olarak bu kıyafetlere kışlıkları da eklediğinizde yine kesenin ağzını açmanız gerekecek.
Koşuya başladınız ama daha bilinçli yapmak istiyorsunuz. Bu sefer koştuğunuz mesafeyi ölçmek, pace'inize bakmayı ve bunları sosyal medyada paylaşmak istediniz. İlk başlarda herkes gibi akıllı telefon ile işe başlasanızda koşu esnasında yanınızda telefon taşımanın tam bi eziyet olduğunu fark edeceksiniz. Örneğin interval antrenmanı yapıyorsanız ikide bir telefona bakmak tam bir eziyet. Peki ne yapalım. Haydi hoop GPS'li bir saat alalım rahat edelim. Bu tür saatler ortalama 1000 TL'den başlıyor. İşi biraz daha bilinçli yapayım kalp atışlarıma göre de antrenman yapayım derseniz yine 1.000 - 4.000 TL arası bir fiyatı göze almanız lazım.
Koşu sporuna iyice daldınız, işi büyütüp yarı maraton, ultra maraton gibi dağ maratonlarına katılmak istediniz. İşte o zaman koşu çantasından, suluklara, kompresyon ürünlerinden çoraba, özel besin malzemerinden batonlara, tozluklardan kafa fenerlerine kadar bir çok malzeme işin içine girecek ki işte o soruyu burada tekrar sormak isterim. En ucuz spor gerçekten koşmak mıdır ?
